2 Mart 2015 Pazartesi

Önemli Bir Hatırlatma!

Blogumuzda geçtiğimiz yıl paylaşım linklerini kaldırdık. Bunun nedenlerini "Yolculuk Şimdilik Kaydı ile sona eriyor!" isimli yazımızda anlatmıştık. Kamu hizmeti yaptığımız doğru olmakla birlikte resmi bir yayın olmadığımızı da orada belirtmiştik. Ancak mail ya da yorumlarda söz konusu paylaşımımızın okunmadığını ya da tam olarak anlaşılamadığını gördük. Bu nedenle bu önemli hatırlatmayı yapmayı vazife bildik.

Yayınların Bakanlığımız tarafından yeniden basılacağını ümit etmekteyiz. Bu konuda geçtiğimiz sene yaptığımız görüşmeyi söz konusu yazıda belirtmiştik. Ancak bir daha üzerinde durmak gerekirse top bakanlıktadır. Ve bakanlığın bizden ricası olan bu gayri resmi yayınların paylaşımlarının durdurulması tarafımızdan gerçekleştirilmiştir. Bundan dolayı lütfen bizleri suçlamayınız.

Ancak yine de özel maillerinize (lütfen dikkat! Yorumlarınıza değil maillerinize!) cevap vermeye çalışıyorum. Bu hususun dikkate alınacağını düşünüyor şimdiden teşekkür ediyorum.

Mail Adresi: mebdunyaklasikleri@gmail.com

8 Aralık 2013 Pazar

Farelere ve İnsanlara Dair




Bir edebiyat şaheseri... ABD'de orta öğretim kurumlarında okutulması mecburi, Milli Eğitim Bakanlığı 100 Temel Eser içinde yer alan bir klasik... 1962 Nobel edebiyat ödülünü almış, defalarca filmlere çevrilmiş bir eser. Büyük Ekonomik Buhran içinde bir insanlık hikayesi... Son dönemde ülkemizde de küçük bir fırtına kopmasına sebep olan bu eser mutlaka sizi başka bir aleme götürecek, boğazınız düğümlenecek...

Suç ve Ceza 3



Dünya klasiği denince akla gelen ilk eser... Dürüstlük, adalet, suç ve onun kalpte açtığı cezaları çeken bir üniversiteli... Raskolnikovlar bu çağda da hala yaşıyorlar mıdır acaba!

"Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevski'yi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur: yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915'te Cenevre'de Suç ve Ceza'yı okudum. Kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi... Dostoyevski'yi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir."
J.L.Borges

Sefername - Nasır-ı Husrev




Tuğrul Bey zamanında Büyük Selçuklu'nun kalbi İran-Azebaycan'dan Anadolu, Suriye, Mısır ve Kutlu Beldeler Mekke-Medine'ye bir yolculuğa hazır mısınız?
İsmaililerin önde gelen teorisyenlerinden şair ve devlet adamı Nasır'ın 6 yıl süren zorlu yolcuğunda Fransız edisyonundan Abdülvehap TARZİ tarafından yapılan dikkatli çeviri ve Tarzi'nin büyük bir yetkinlikle hazırladığı Husrev analizi sizi yaklaşık 1000 yıl öncesinde İslam coğrafyasına, yaşayışlarına götürecek. Nasır'ın "Arzın kalbine kalplerin arzı için" yaptığı destansı yolculuğu merakla okuyacağınız inancındayım.

Budala 1 - Dostoyevski


Dostoyevski bu eserinde, sara hastası bir genç adamın merkezine yerleştirdiği bir dünyada dürüst ve açık bir insan olarak yaşamanın zorluklarına değinmekte ve toplumun ne kadar da iki yüzlü bir sistem üzerine dayanarak ayakta durduğunu gözler önüne sermektedir. Böyle bir dünyada dürüst olmak "budala" olmaktır.
Roman bir Dostoyevski klasiği olarak son derece akıcı ve derindir. Gerilmeler ve boşalmalarla yüklü psikolojik ögelerin ağırlıklı olduğu bir eserdir. Dostoyevski burada ideal erkek tipini çizmek istemiştir.
19. yüzyıl ortalarında geçen romanın kahramanı Prens Lev Nikolayeviç Mişkin, saralıdır. Tedavi gördüğü İsviçre'den döndüğünde elindeki giysi çıkınından başka hiçbir şeyi yoktur. Petersburg'da kendisiyle uzaktan akraba olan Lizaveta Prokovyevna'yı ve General olan eşini görmek üzere Yepançinlere gider. Burada generalin üç kızı, Aglaya, Adelaida ve Aleksandra ile de tanışır. Prens, ilginç kişiliği ile aileyi ve Petersburg'da tanıştığı diğer insanları etkiler. (Kaynak: Wikipedia)

1 Aralık 2013 Pazar

Yolculuk şimdilik kaydı ile sona eriyor!


Değerli blog takipçilerim;
Daha önce "Hasbihal" başlıklı yazıda da belirttiğim üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan Dünya Klasikleri kültür hamlesiyle ilgili zorluklara rağmen gücüm yettikçe yayınları buradan paylaşmayı sürdüreceğimi ifade etmiştim. Vakit darlığına rağmen 2,5 yıla yakın bir süredir de zaman zaman yayınları sürdürdüm. Ancak geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim Araçları ve Yayımlar Grup Başkanı Ercan ŞEN Bey'den bir telefon aldım. Yapılan bu işin yasal olmadığından bahseden sayın grup başkanı blog yayınlarını sonlandırmamı ancak bu işi resmi kanallar altında yapmamızın doğru olacağını belirterek beni umutlandırdı. Ben de kendilerinin bu ifadelerini "söz" telakki ederek yayınları kaldırmaya söz verdim. Kendisine mail yoluyla ulaşarak sizler de bu yolculuğumuza destek verirseniz belki de hayalim olan "Project Gutenberg" benzeri bir çalışmaya adım atarız diye düşünmekteyim. Yolculuğumuz şimdilik kaydıyla sona erecek. Blogta bundan sonra yeni yayın paylaşmayacağım ve var olan yayınları da  6 Aralık 2013 Cuma akşamüstüne kadar tuttuktan sonra kaldıracağım.
Bugüne kadar verdiğiniz destek için teşekkür eder, bundan sonrası için Ercan Bey'e atacağınız maillerle konuyu gündemde tutacağınıza inanıyorum.

Meb Dünya Klasikleri Blog'u

23 Ağustos 2013 Cuma

Yeraltından Notlar - Dostoyevski



Dostoyevski'nin Camus dahil olmak üzere birçok Batılı düşünürü varoluşçu anlamda etkilemiş bir klasik olarak kabul edilen kısa romanıdır. 1864 yıında Petersburg'da basılmıştır. Yeraltından Notlar gerçek dünyadan kendini soyutlamış veya buna zorunlu kalmış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını ana eksen olarak belirler. Yeraltı Adamı'nın monoloğu ve ünlü "Ben hasta bir adamım." ifadesi ile romana giren Dostoyevski bu romanıyla sonraki döneminin büyük eserlerine bir giriş yapar.
Yeraltından Notlar, modernite eleştirileri için erken sayılabilecek bir yılda, 1864'te, Rusya'da köleliğin feshedildiği 1861'den üç yıl sonra basılır. Köleliğin kaldırılması ile Rusya'da yeni bir havanın estiği bilinmektedir. Ancak Dostoyevski'nin karakteri ayrı bir alemdedir. İçerdiği temalar Rus edebiyatına dışsal olarak görülse de Rus düşünsel yaşamına dışsal değildir, ancak çoğuna ters bir yanıttır. Dostoyevski'nin bu eserini Çernişevski'nin "Nasıl Yapmalı" adlı ütopik sosyalist eserine bir nevi cevap olarak yazdığı kabul edilir. Çernişevski'nin yine Petersburg'da geçen romanındaki iyimserliğin karşısında Yeraltı'nın karanlık gurultusunu seslendirir Dostoyevski.
Dostoyevski Yeraltından Notlar ile yeni çağına girer. Bu romanını takip eden "Suç ve Ceza" ile büyük ün kazanır. Suç ve Ceza ile Yeraltından Notlar arasında sürekli bir bağlantı kurma çabası vardır, ancak Suç ve Ceza büyük bir ahlak öğretisidir aynı zamanda, Yeraltı ise bu minvalde sert bir eleştiri olabilir ancak. Yazarın tarihi kendisini bu ahlâk kavgasında bularak başlamıştır.